BELİRTİLERİN KAYBOLMASINDAN SONRA DA GRİP DEVAM EDİYOR
Grip hastalığının, Influenza ismi verilen bir virüs tarafından oluşturulduğunu hatırlatan Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük üzere belirtiler ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Daha sonra hastalık tablosuna boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerin akması ve kanlanması üzere belirtiler eklenir ve kimi hadiselerde da karın ağrısı, bulantı, kusma görülebilir” dedi. Ateşin 39°C’nin üzerinde olmasının, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeniyle hastalığı ayakta geçirmenin mümkün olmadığını lisana getiren Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Hastalar ekseriyetle 3-7 gün ortası yatağa mahkum olur. Yaklaşık bir hafta içinde belirtiler kaybolmaya başlar. Lakin halsizlik belirtilerin kaybolmasından sonra da hastalık devam eder, hatta 2 hafta kadar sürebilir” biçiminde konuştu.
GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞI KARIŞTIRILMAMALI
Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı üzere kronik hastalığı olan bireylerde gribin çok daha ağır seyrettiğine vurgu yapan Dr. Dilek Leyla Mamçu, şöyle devam etti: “Grip, riskli kümede vefata kadar varabilen önemli sonuçlara yol açabilir. Bu kadar önemli tablolara yol açabilen grip halk ortasında çok sık olarak soğuk algınlığı ile karıştırılır. Soğuk algınlığı ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma üzere belirtiler ile kendini gösterir. Halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahati gerektirmeyen bir hastalıktır ve grip ile muhakkak karıştırılmamalıdır. Ayrıyeten grip, bilhassa çocuklar ve yaşlılarda ikincil enfeksiyonlara yer hazırlayarak ve orta kulak iltihabı, zatürre, beyin zarı ve beyin dokusu enfeksiyonları üzere komplikasyonlara neden olabilir. Kelamı edilen bu kadar özelliğin üstüne hastalığın spesifik tedavisinin olmadığını da eklersek ne kadar kıymetli bir sorun ile karşı karşıya olduğumuz daha uygun anlaşılıyor.”
BASİT YOLLARLA BASİTÇE BULAŞABİLİYOR!
Gribe yol açan Influenza virüsünün çok kolay ve süratli bulaştığının altını çizen Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Başlıca bulaşma yollarının, öksürük ve hapşırıklar ile etrafa saçılan damlacıklar olduğunu söyleyebiliriz. Hava yolu ile bulaşmanın yanında hasta bireyler ile direkt temas edilmesi ve hasta bireylerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar yoluyla da grip hastalığı bulaşabilir” dedi. Hasta bireylerden etrafa saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğinde olmasının bulaşıcılığı daha da arttırdığına dikkat çeken Dr. Dilek Leyla Mamçu, şu bilgileri verdi: “Hasta bir kişinin bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan bireyleri hastalığın bulaşması açısından risk altına sokabilir. Bu nedenle grip meskende, iş yerinde, okullarda, kreşlerde, toplu taşıma araçlarında çok çarçabuk bulaşır. Mikrobu kapmış fakat şimdi belirtileri başlamamış, yani hastalığı kuluçka sürecinde olan şahıslar de virüsü yayabilir. Bulaşma yolları epeyce kolay ve bulaşması bu kadar kolay olan bir hastalığın bulaşma yollarına karşı tedbir almanın çok güç olduğu hatta olanaksız olduğu söylenebilir.”
KİMLER NE VAKİT GRİP AŞISI OLMALI?
Gribe yakalandıktan sonra kullanılan ağrı kesi, ateş düşürücü ve antigribal ilaçların yalnızca süreksiz bir rahatlama sağlayabileceğine dikkat çeken Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Gripten korunmanın en tesirli ve ekonomik yolu aşılanmadır” dedi. T.C. Sağlık Bakanlığı ve dünyanın önde gelen sıhhat otoritelerinin grip aşısı yapılmasını önerdiği kümeleri hatırlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bronşiyal astım hastaları, kalp ve damar sistemi hastalıkları olanlar, şeker hastalığı üzere kronik hastalığı olanlar, kronik böbrek hastaları, 65 yaş üstü bireyler, bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle baskılanmış şahıslar, grip mevsimi sırasında gebeliklerinin ikinci ya da üçüncü 3 aylık devri içerisinde bulunacak olan hamileler, huzurevi ve kışla üzere toplu yaşanılan yerlerde kalanlar, sıhhat işçisi ve hastane vazifelileri, yüksek risk altındakilere bulaştırabilecek bireyler, toplum hizmetinde çalışanlar, okul ve kreş üzere virüsün çarçabuk bulaşabileceği kalabalık ortamlarda bulunanlar, sık seyahat edenler, yöneticiler, hür meslek sahipleri, çalışanlar ve sportmenler üzere gribin yol açacağı iş gücü kaybını engellemek isteyenler ve grip olmak istemeyen herkes için grip aşısı önerilmekte. Grip aşısı tüm kış dönemi boyunca uygulanabilir. Lakin aşıdan tam fayda sağlanması açısından grip salgınlarının başlamasından evvel aşının uygulanması gerekir. Bu nedenle en uygun vakit sonbahar aylarıdır.”