Halk TV müellifi İsmail Saymaz, 11 Ocak’ta Beşiktaş’ta Kanal 7 muhabiri Meryem Nas’a “Bence kafan biraz hava alsın, ondan sonra konuş. Oksijen gitmiyor herhalde” dedikten sonra gözaltına alınan ve haftada bir karakola imza vermek kaydıyla hür bırakılan Aylin A. İle gerçekleştirdiği görüşmeyi aktardı. Aylin A, kelam konusu sözleriyle muhabirin başörtüsünü kastetmediğini söyledi; “Kafasını çalıştırmıyor, ondan bahsediyorum. Ders çalışırken, ‘git bir dolaş, kafan hava alsın’ denmez mi?” dedi.
İsmail Saymaz bugünkü yazısında yaşanan olayla ilgili görüş ve tenkitlerini tabir etti. Aylin A. Tarafından verilen karşılık için “Keşke vermeseymiş.” Diyen Saymaz, muhabirin ise “Başörtüme laf etti” diyerek ağız dalaşını provoke ettiğini belirtti. “Meryem Nas’ın çalıştığı Kanal 7 ve Ülke TV bu genç muhabiri uyarmaları gerekirken, provokasyonu büyüttüler. Aylin A., günlerdir bu ve öbür yandaş ekranlarda başörtüsü aykırısı ve din düşmanı diye maksat gösteriliyor. Ekrandan küstahlık, kibir ve şımarıklık akıyor. 90’larda mağduriyetin sembolü olan başörtüsü bugün provokasyon peşindeki bir bayan muhabirin elinde zulmün aracına çevriliyor” değerlendirmesinde bulunan Saymaz, Aylin A.’ İle gerçekleştirdiği röportajı şöyle aktardı:
Ne oldu o gün?
Ne sordu?
“Kışın karpuz görünce çok şaşırıyor musunuz?”
Ee?
Kameranın ışığı parlaktı ve gözüme giriyordu. Elimi kamaraya tutarak, kayda müsaade vermediğimi söyledim. O kadar saçma ki. Soğan alan birisi yani, rahat bırakın. “Soru soracaktık” deyince “Lütfen, kayda müsaade vermiyorum, mahkemeye gitmek durumunda kalmayalım” dedim. Bağırmaya başladı. Bu ortada hangi kanaldan olduklarını bile bilmiyorum. Tabir de öğrendim. Onu bile tanıtmadılar. O kamera iniyor, kalkıyor; mikrofon geliyor, gidiyor. Daima “Bir çekim yapacağınız vakit müsaade almanız gerekir” diyorum. O da “Sen bana gazeteciliği öğretemezsin” gibisinden nefes almadan konuşuyor. Muhatap olmak istemiyorum. Aldım üç beş soğan. Tarttım ve fiyatımı verdim. Uzaklaşmaya çalışıyorum. Çok sinirlendim. “Önce insanlığı öğrenin, kafan hava alsın, ondan sonra konuş” diyorum. “Başörtüme mi laf ettin” diyor. Başörtüsüyle ilgili tek yorumu yapan kendisi.
Siz başörtüsünü kastetmediniz mi?
Hayır, canım, ne başörtüsü! Başını çalıştırmıyor, ondan bahsediyorum. Ders çalışırken, “git bir dolaş, kafan hava alsın” denmez mi?
Ben şeyi severim zati, beşerler farklı ve çeşitli olsunlar. Yeşil üstüne turuncu puantiyeli olsun. O başörtülü olsun. Ötekisi bone taksın. Ben bu renkliliği seviyor, destekliyorum.
Sonra?
Hanımefendi ısrarla peşimden geliyor. “Başörtüme laf ettiniz” diye. Dayanamayıp isyan ediyorum; “Sizin bayağı önemli algılama probleminiz var” diye. Gerimi döndüm, konuta gittim. Sonraki gün bir telefon. “Beşiktaş Karakolu’ndan arıyoruz, söze çağırıyoruz” dediler. Saat 14’tü. Bir saat içinde gittim. Memurlar gülüyor. “Karpuz mu” diye. Tabirimi verdim. “Savcılığa göndereceğiz” dediler. Bir haber geldi, gözaltı diye. Karakolda beni gözaltına aldılar.
Suçunuz ne?
Hakaret.
Kaç saat kaldınız?
Akşam 19’da girdim. Sonraki gün öğle çıktım. Çıkarken bütün basın vardı. Akşam sıhhat denetimine giderken, Kanal 7’yi gördüm. Mikrofonla üstüme atladılar lakin süratle otomobile binmiştik. Çok anlamadım. Ben de diyorum ki, “Amma peşine düştüler.” Bu kadar büyüdüğünün farkında değilim. Savcı tabirimi aldı. Her cumartesi imza vereceğim.
Başınızdan geçenleri nasıl yorumluyorsunuz?
Ben olmasam bir diğerine olacaktı. Organize bir şeye döndü. Açıkçası bu cins insanların var olmasına üzülüyorum. Arka niyetin insanların içinde olmasına üzülüyorum. Tabi ki sonuna kadar savaşacağım. Fakat asla arka niyetle yaklaşmayacağım.
Günlerdir hakkınızda başörtüsü düşmanı üzere bir kampanya var.
Ben her dinden, lisandan, renkten, çeşitten beşerlerle büyüdüm. Hayatımı hala o denli yaşıyorum. Çeşitliliği sevip savunan bir beşerim. Arkadaşlarımın hepsi farklıdır, tek istikametli değildir. Bu bayan bütün gazetecilik kurallarını ihlal etti. Yapmaya çalıştığı, ses ve imaj vermeyen birisini haber pahası varmış üzere göstererek, ifşa etmek. Kıyafetle ilgili tek bir şey geçmiyor. Kıyafetle ilgili söyleyecek olsam söylerdim. Sürmeleri çok hoştu, oradan başlardım. O demagojiye ve prim alacağı bir şeye çevirmeye çalışıyor. Ne İslamisi.
Bu olaydan sonra size dönük saldırganlık var mı?
Dışarıya çıkmaya ürküyorum açıkçası. Ailemin meskeninde gelirken taksiye binmek istemedim. Ailem aldı. Onlar beni konutuma bırakacaklar. Onun tedirginliğini yaşıyorum.